Tıp dilinde puberte veya adolesans da denilen ergenlik dönemi kısaca çocukluktan yetişkinliğe geçiş dönemidir. Bu döneme halk dilinde büluğ çağı da denilir. Puberte döneminin özelliği psikolojik ve fizyolojik değişikliklerin olmasıdır. Ergenlik dönemindeki bu değişiklikler erkek ve kızların hormon seviyelerindeki değişikliklerin neticesinde meydana gelir. Yapılan bilimsel çalışmalarda genelde kızlarda 9-13, erkeklerde ise 10-15 yaşlarında başladığı bildirilmiştir. Ergenlik çağı 20 li yaşlara kadar uzayabilmektedir. Tabi bu süre kişiye göre, çevre koşullarına ve ebeveynlerin tutum ve davranışlarına göre de değişebilmektedir. Bu durum genelde aileleri endişelendiren bir dönemdir. Çünkü bu dönem kimlik bunalımının yaşandığı çatışmalarla geçen bir dönemdir. Ergenin çevresindeki olayları değişik bakış açısıyla bakmaya başladığı dönemdir, dolayısıyla kendi mantığına uymayan her şeyle bir çatışma bir savaş halindedir. Ergenin bu dönemde duygusal yapısı tamamen değişir, bu sorunları bazen aşamaz ve çevresindekilerin yardımına ihtiyacı vardır. Bu dönemde en çok görülen sorun depresyondur. Depresyona giren ergen bu dönemde yalnız kalmayı tercih eder. Her şeye isyan eden bir yapıya bürünür. Kızlar erkeklere göre daha çabuk ergenlik çağına girer ve erkeklere göre bu dönemden daha çabuk çıkarlar.
Erkek çocuklardaki değişiklikler:
İskelet ve kas sistemi gelişir. El ve ayaklar büyür, kollar ve bacaklar uzar, omuzlar genişler, vücudun kas dokusu artar, testis ve penis büyür, cinsel organların etrafında ve koltuk altlarında kıllanma başlar. İlk boşalmanın olduğu dönemdir. Ses kalınlaşır, halk arasında adem elması denilen larinks tümseği büyür, vücudun diğer kısımlarında da kıllanma başlar, sakal ve bıyık çıkar. Özellikle yüzde olmak üzere tüm vücutta sivilceler çıkabilir. İştah artışı olur.
Kız çocuklarındaki değişiklikler:
Meme gelişimi, koltuk altlarında ve cinsel organlar çevresinde kıllanma, ses incelmesi, adet kanamasının başlaması, cilt altı yağ dokusu artması, kalçalarda genişleme, bel bölgesinde incelme ve boy uzaması görülür. Boy uzaması erkeklere göre daha az olur. Erkeklerde olduğu gibi kızlarda da bu dönemde sivilceler görülebilir ve iştah artışı da olur.
Erkek ve kız çocuklarındaki psikolojik değişiklikler
Bu dönemde ergenlerde kimlik bunalımı başlayabilir. Kendini keşfedip ebeveyn otoritesini test etme ve inkar etme dönemine girebilirler. Anne ve babayla çatışmaya girer, onların mevcut durumlarını eleştirir ve onların yerine başka yetişkinleri örnek alabilirler. Anne ve babaların onlara vermeye çalıştığı öğütler, öneriler ve ikazlar onları bu dönemde rahatsız edebilir. Zaman zaman huysuz ve çocuksu hallere dönme, zaman zaman yetişkin gibi davranmaya çalışabilirler. Bu dönemde arkadaş çevresi daha çok önem kazanır, arkadaş aktivitelerini aile aktivitelerine tercih ederler. Giyim tarzı değişiklikleri görülür.
Aslında bu dönem kimlik bilincinin oluştuğu bir olgunlaşma dönemidir. Duygusal olarak farklı davranışlar gösterebilirler. Bir gün çok neşeli iken başka bir gün içine kapanık ve endişeli bir durumda olabilirler. Daha özgür olmak isterler. Anne ve babanın uyarılarından rahatsız olurlar.
Vücutlarına olan ilgileri artar. Erkek çocuklar kaslı ve üçgen bir vücuda sahip olmak ister, bu amaçla spor yapar, protein tozları gibi kas yapıcı bir takım destekleyici ürünler kullanmak isterler. Genital organlarında anormallik olup olmadığını anlayamaya çalışırlar bu amaçla kendi akranları ile sık sık istişare ederler ve internete bu konuda çok başvururlar. İleride çocuklarının olup olamayacağını bilmek isterler. Ve erkek ergenler bu konu için üroloji uzmanına, kız ergenler ise kadın doğum uzmanına gitme ihtiyacı hissederler.
Ebeveynlere düşen görevler:
-Çocuğunuzla bu dönemde çatışmaya girmeyiniz, onu dinleyiniz ve anlamaya çalışınız.
-Ergen kendini toplumda kabul ettirmeye çalışır, arkadaş gruplarına girer. Onlara bu konuda yardımcı olunuz. Kendi özgüvenini kazanmasını sağlayacak şekilde davranınız.
-Ergenlik dönemi her bireyin yaşadığı geçici bir dönemdir. Sadece kendi çocuklarınızda böyle bir sorun olduğunu düşünmeyin. Unutmayın ki siz anne ve babalar da o yaşlarda aynı dönemlerden geçtiniz. Çocuklarınızı bu dönemde yaptıkları ile yargılamayınız.
-Çocuğunuz sizinle çatışma halinde olsa bile sizin sevgi ve desteğinize ihtiyaç duyar. Onlara sevginizi ve desteğinizi esirgemeyiniz. Bu dönem hayatlarında sizin sevginize ve ilginize en çok ihtiyaç duydukları bir dönemdir.
-Ebeveynler, ergenlik çağındaki çocuğunuzla yukarıda bahsettiğim konulara dikkat ederek iletişim kurduğunuzda onun bu dönemi rahat atlatmasını ve sağlam bir kişilik kazanmasını sağlayabilirsiniz.
KÜBRA DEMİRBAĞ
Psikolojik Danışma Uzmanı ve Holistik Yaşam Koçu