Öfke, heyecan, üzüntü, mutluluk gibi doğal bir duygudur. Bu duygu kontrol altında tutulamazsa öfke patlaması meydana gelir. Hiçbir şeye öfkelenmemek normal bir duygu olmadığı gibi öfkenin kontrolünün yapılamaması da normal değildir.  Öfke kontrol altına alınamazsa kişi ve çevresindekiler için telafisi mümkün olmayan zararlara sebep olabilir. Öfke kontrolü çocukluktan itibaren aileden öğrenilebildiği gibi, yetişkinlerde eğitimle de sonradan kazanılabilen bir durumdur. Öfke patlama aşamasına gelmeden kontrolünün sağlanması için değişik teknikler mevcuttur.

Öfke, toplumda istenmeyen kötü bir durum gibi algılanabilir. Ancak öfke doğal bir duygudur. Kişinin zarar görebileceği durumlara karşı kendisini koruma içgüdüsü tarafından yapılan bir eylemdir. Ancak bu eylem kontrol edilebildiği zaman bireye faydalıdır. Kontrol ortadan kalkarsa öfke yarar yerine zarar verir. Bu zarar hem kişinin kendisine hem de o anda iletişimde bulunduğu kimselere yansır.

Öfke kontrolünün amacı öfke duygularını bastırmak değil, bu öfkenin arkasındaki sebebi anlayabilmek ve kontrolü kaybetmeden öfkeyi patlama noktasına getirmeden kişinin kendisine ve çevresine zarar vermeyecek şekilde yönetebilmektir.

Öfke belirtileri şunlardır; Kalp hızında artış, sık nefes alıp verme, nefes alıp vermede zorlanma, dişleri gıcırdatma, elleri sıkma ve ellerde terleme, ayakları oynatma, kan basıncının artması, kendini kötü hissetme, sakinliğin kaybolarak saldırgan bir tutuma girme, yüksek sesle konuşmak öfke belirtileridir.

İnsan ilişkilerinde başarılı olmak, işinizde ilerlemek ve kıdem atlamak, sosyal hayatınızın daha iyi olması, aile ilişkilerinizin iyi olması ve mutlu bir aile ve iş hayatınızın olması için öfke yönetimi konusunda bilgi sahibi olmak gerekir.

Öfke patlaması kişinin ömür boyu kendisine zarar verebilecek telafisi mümkün olmayacak durumlara sebep olabilir. Bu yüzden öfke kontrolünüz yoksa bile öğrenmek için aşağıda bahsettiğim durumları uygulayabilirsiniz.

1-Öfkeli olduğunuzda ve hatta patlama noktasına geldiğinizde tepki vermek yerine derin derin birkaç kez nefes alıp verin. Ve sakin bir şekilde tepkinizi vermek için bir süre bekleyiniz. Bu süre kişiye göre ve öfkenizin derecesine göre birkaç dakika, birkaç saat belki bir gün olabilir.

2-Bu bekleme esnasında geriye doğru sayı saymak dakikalar içerisinde sakinleşmenizi sağlayabilir.

3-Sizi öfkelendiren durumun sizin için gerçekten çok önemli olup olmadığını tepki vermeden önce değerlendirin. Öfkelenip tepki vermeye değecek bir durum olup olmadığını sağlığınızı, işinizi veya sevdiklerinizi kötü yönde etkileyecek bir sorun olup olmadığını bu bekleme süresinde düşünün.

4-Bu bekleme süresinde müsait bir yere oturup gözlerinizi kapayıp hiçbir şey düşünmemeye çalışınız, yada ortam müsait ise açık havaya yürüyüşe çıkabilirsiniz.

5-Öfkelendiğiniz kişi ailenizden birisi, yakın arkadaşınız yada işyerinden bir arkadaşınız olabilir. Vereceğiniz tepkinin onu kaybetmenize sebep olabileceğini düşünün ve öfke patlamanızın buna değip değmeyeceğini bir kez daha değerlendirin. Onlarla geçirdiğiniz güzel anılarınızı hatırlayın. Sonradan pişman olacağınız şeyler söylemeyiniz ve karşınızdakini yargılamayınız.

6- Karşınızdakini suçlamadan, yargılamadan ve ona hakarete varan sözler söylemeden önce öfkelendiğiniz konuda sadece karşınızdaki değil sizin de suçlu olup olmadığınızı düşününüz.

7-Tüm bunlar yararlı olmuyorsa sakinleşene kadar hemen ortamı terk ediniz. Ve eğer mümkünse tepki vermek için bir gün geçmesini bekleyiniz.

8-Tepkinizi vermek için bekleme sürecinde sizi seven güvendiğiniz bir kişiye konuyu açıp onun görüşlerini alabilirsiniz. Objektif olarak sizi değerlendirmesini isteyiniz ve ne yapmanız gerektiğini sorunuz, size yol göstermesini isteyiniz.

9-Sizi en çok neyin öfkelendirdiğini belirleyin, bu ortamlardan ve bu kişilerden uzak durmaya çalışın.

Sonuçta size bahsettiğim bu tekniklerle öfkenizin sizi kontrol etmesine müsaade etmeyiniz, siz onu kontrol ediniz. Böylece öfkenizin size telafisi mümkün olmayan zararlar vermesini engellemiş olursunuz. Unutmayın ki atalarımız da bu anlattıklarımı kısaca ‘Öfke ile kalkan, zararla oturur.’ diyerek bizlere tavsiyede bulunmuşlardır.

KÜBRA DEMİRBAĞ
Psikolojik Danışma Uzmanı ve Holistik Yaşam Koçu

Diğer makaleler

Kendinize hak ettiğiniz hayatı verin.

Aklınıza takılan sorular mı var?

Bize ulaşmaktan çekinmeyin.

[email protected]

Bir mail uzağınızdayız.